EğlenceRehberin (ÜSTÜN OYUN)
Keyifli Dakikalar Geçirmeniz Dileği İle

Unreal Tournament 1999

-----------------------------------------------------------------
NOT:OYUNUN VİDEOSUNU OYUNGÜNLÜĞÜ ÇEKMİŞTİR.
------------------------------------------------------------------
NOT:OYUNU BİR BÜYÜĞÜMÜZ İNCELEMİŞTİR. ONUN İNCELEMESİ SONUCUNDA BU EĞLENCELİ YAZIYI ORTAYA ÇIKARDIM.
-----------------------------------------------------------------
NOT: EğlenceRehberi'nin kurucusu olarak söyleyeyim, ben de bu oyunu oynadım ve en az 5 kere oyunu bitirmişimdir. (Tüm seriyi 5 kez bitirmişimdir. Belkide daha fazla)
----------------------------------------------------------------- 



Hatırlarım, 386 devrinden Wolfenstein 3D diye bir oyun vardı, aman efendim ne güzeldi, ne kadar çok oynardım, sabah, akşam yok orada gizli kapı var, aman ordan adam çıktı, diye ilk paniğimi yaşamıştım. Bölümün sonlarında gizli bölümleri bitiremediysem bir daha oynar, bulduğumda mutlu falan olurdum kendi çapımda. Nerden nereye, yok Doom, yok Duke Nuke'em 3D, yok Heretic, yok Quake, yok Unreal, yok Halflife, yok fındık, yok fıstık derken, birsürü oyun çıktı piyasaya.. "Abi Doomun god mode cheatini ver de bi bitireyim" geyikleri dönmeye başladı, netekim oyun bittiğinde üstünüzden bir yük kalkmış olurdu, ve "Doom'u bitirdim abi atrık sırtım yere gelmez" edaları ile sağda solda kasıntı kasıntı yürümeler de o zamana denk gelir. İlk multiplayer'ı gayet salaş bir bilgisayarcıda networkte Duke Nuke'em 3D oynayarak tatmıştım, ve hayatımın akışı değişmişti, yok efendim takımı toplayıp gidip oynamaklar, "Off abi seni ne güzel bazukaladım ehouehe, suratındaki ifadeyi görseydin" geyikleri türedi birden bire, frag denilen şey girdi litaretürümüze.. Şişmiş gözler,eğer kulaklıkla oynanmışsa yanındakinin ne dedigini yarım saat sonra duymalarla çıkılırdı bilgisayarcıdan.. Sinir olduğun zaman "Ulan elimde olsaydı RPG nasıl patladırdım kafasını" düşünceleri vahşice geçmeye başlardı kafamızdan.. Fındık, fıstık, çukulata dönemlerinden sonra internet üzerinden oynanma dönemi başladı.. ve "lag" terimi girdi litaretüre, "yok abi kopmasaydım levye ile kafanı kırıyordum", "Adamın pingine bak be, of of keşke o ping bende olsa" geyikleri tesadüfen bu zamana denk gelir.. Veeee Epic Games, ve id Software'deki amcalarımız düşünmüş taşınmış, sadece internet/networkden oynanınca zevk veren oyunlar yapalım demiş. Epic Games, Unreal Tournament'i, id Software de Quake 3 Arena'yı çıkardılar.. Şimdi bu ikisinin kıyaslamasına girmeyeceğim çünkü gerçeği söylemek gerekirse kafayı yerim. O yüzden bu iki oyunu teker teker açıklayıp kıyaslamasını size bırakacağım. - Unreal daha güzel değil diyeni döverim - notumuzu da düştükten sonra oyuna geçelim. Efendime söyleyim, önce nerden başlasam başlasam... Genel: Oyun gene Unreal zamanında geçiyor, daha ilginç yapmak için zengin bir şirketin Deathmatch turnuvasına katılıyorsunuz, tabi Deathmatch tek seçenek değil. Aslında genel altına yazılacak pek birşey yok çünkü hepsini ayrı ayrı inceleyeceğim. Sabredin okuyun. (Genel yazı yazmaktan hiç hoşlanmamam tabi ki bu kararda bir etken değil, nerden çıkardınız, aşkolsun.) Grafik: Unreal ilk çıktığında, 3D kartımı yeni almış, ona oyun arıyordum, Unreal'ı alıp başladıktan sonra vay be olmuştum, gavurlar iyi yapıyo bu işi diye geçiriyordum içimden. Eğer oyunu oynadıysanız gemiden ilk çıktığınızda gördükleriniz sizi de derinden etkilemiştir (etkilememişse körsünüz ). Epic Games, Unreal Tournament'da da aynı motoru kullanmış, ama on kat falan geliştirerek (aferin onlara). Yüzey grafikleri aşırı derecede detaylı, haritalarda ağızınızı sulandıracak fonlar, muhteşem hızlı bir motor, en düşük bilgisayarlarda bile iyi çalışıyor. Haritalara gelince, asteroid üzerinde hoplayıp zıplamaktan, nükleer santrallerde adam öldürmeye kadar her türlüsü mevcut. Hepsi de birbirinden güzel, birbirinden eğlenceli. Ama hepsi de oha ne kadar büyükmüş bu yer dedirtecek kadar da büyük değil.

------------------------------------------------------------------
Arayüzü de bilumum bölümlere ayıracağım, gerçekten çok fazla şey var anlatılacak:

Game: Burada yeni turnuva veya öylesine bir oyun başlatabilir, oynamakta olduğunuz turnuvaya devam edebilir yada oynamakta olduğunuz oyuna geri dönebilirsiniz (ESC ile çıkmışsanız oyun ortasında),

    

Multiplayer:
Buradan internet oyunları bulabilir, yeni multi oyun yaratabilir, networkden oynayabilir veya direk bir internet adresi girip ordan bağlanabilirsiniz. Options: Preferences: İşte burası oyunun ikinci en güzel güzelliği (oyundan sonra). Burada, Video, Game, Input, Network, Audio, Controls, HUD diye yedi tane bölüm karşınıza çıkıyor:
Video: Buradan oyunun, Çözünürlülüğünü, Renk derinliğini, Dünya yüzey grafiği detaylarını, adamların "Skin"lerini, oyunun berraklğını, amcamların kendi çapında yaptığı desktopun üzerindeki mouse hareket hızını, fontları, gene desktop'ın rengini falan değiştirebilir, istenen minimum saniyelik kare hızı, Show decals (valla bunun ne olduğunu bilen bana da söylesin, ne işe yaradığınıda söylesin, ama tikli duruyo, bence dokunmayın) ve dinamik ışıklandırmayı kullanıp kullanmak istemediğinize karar veriyorsunuz.
Game: Yok silah hangi elinde olsun, kan görmek istiyor musun, kafan yürürken sallansın mı, istatistiklerini kaydetsin mi gibi seçenekler var. Input: Gene birsürü secenek var, ama en önemlisi burada Speech Binder denilen yer.. Burada, adam öldüğünde söylediğiniz sözü, anlaşıldı, aynı takımdayız gibi önemli sözlere tuş belirleyebiliyorsunuz. Multiplayer için çok güzel ve önemli bir ayrıntı.
Network: Network için gerekli ayarlar vs. Audio: Sesler vb ayarları Controls: İşte burada, takım arkadaşlarınızın bakış açısından bakmaktan tutun, en iyi silahı seçmeye kadar heyşeyi değiştirip kendinize uyarlıyorsunuz. Kendinize uyarlamadan, bir göz atmadan oyuna girmeyin, olmaz vallahi. HUD: Burada da, silah göstergenizin renginden, HUD'ınızın büyüklüğüne, rengine, gösterdiği seylerin büyüklüğüne, geçirgenlik katsayısına kadar herşey değiştirilebiliyor. Kendine uyarlama delileri (ben) için mükemmel bir yer. Player Setup: İşte burada adamınızın yüzünü, rengini, adını, adamınızın cinsiyetine karar veriyorsunuz. Bu arada orada küçük bir yerde, play as spectator yeri var, onu sakın tikli bırakmayın çünkü deneme oyunlarını oynayamıyorsunuz, üç-dört robotun sadece birbirini vurmasını izliyorsunuz. Pek de zevkli değil. Weapons: Burada silahlar, ikinci ateş versiyonlarının ne işe yaradığını ve faydalı bilgileri bulabilirsiniz. Stats: Güzel fonksiyonlarından biri daha UT'un, istatistiklerinizi tutuyor, görmenizi sağlıyor ve dünyada UT oynayanlarla karşılaştırıyor.

---------------------------------------------------------------------------------------------

  

Şimdi gelelim oyunun giriş ve arayüzüne:
Yeni oyuna başlayınca çok güzel bir karakter yaratım ekranına giriyorsunuz, ad, cinsiyet, klan, yüz ve beceri seviyenizi seçtikten sonra turnuva ekranına geçiyorsunuz. Turnuva ekranı da gayet akıllıca yapılmış, her 4 oyundan sonra yeni bölüm açılıyor ve birinden sıkıldıysanız öbürüne geçebiliyorsunuz. Örneğin 4 deathmatch galibiyetinden sonra, Capture the Flag oynayabiliyorsunuz, 4 CTF (capture the flag) galibiyetinden sonra domination, 4 domination dan sonra da Assault oynayabiliyorsunuz, eğer hepsini bitirebilirseniz, Challenge diye 5inci ekran açılıyor ve lightning deathmatch denilen aşırı zor bölüme geçiyorsunuz. Söylemeden edemeyeceğim, bir bölümü bitirdikten sonra egonuzu tatmin edercesine adamınızı gotik bir odada birinci sırada görüyorsunuz.. Çok güzel vallah. Neyse, oyunda Arayüz biraz zor.. nasıl mı zor? Şimdi CTF, domination ve assault'da takım arkadaşlarınıza emirler verebiliyorsunuz, ama nasıl? Şimdi, kontrollerden kazara değistirmediyseniz "V" tuşu ile karşınıza bir menü çıkartıyorsunuz oradan mesela Hıdır abinize beni koru gibi komutlar verebiliyorsunuz. Güzel olmasına güzel de, çok zaman alıyo be kardeşim, yani gelen roketten mi kaçacaksın? Yoksa adamına komut mı vereceksin, seçim sana ait tabi. Bu biraz eksiltiyor, ama komutlar önemli mi? Hayır, komut vermeden çok da güzel oynuyorsunuz, ama mesela Hıdır, güzelim sen şurada dur ve kaleyi koru gibi komutlar da çok faydalı. İddalı konuşacağım ama UT'nin oyun arayüzü en güzeli, Quake'ten bile güzel! Oyun akışı içinde hiçbir şekilde seni rahatsız etmiyor. Oynanabilirlik: Single Player: UT, Deathmatch arenasındaki en oynanabilir oyun (Single-Player Modundan bahsediyorum). Aha işte oyun türlerini burada açıklayacağım:
Deathmatch (Vur babam vur, öldür babam öldür): Karşına çıkanı öldür, vücut parçalarının ahenkle dağılmasını izle, ve belirtilen frag limitine herkesden önce ulaş.
Capture The Flag (Koş Ali koş, mavi bayrağı kapıp kalene geri dön ali): Karşı takımın bayrağını al, kalene git, 3 kere yap, kazan. (O kadar da basit değil!)
Domination (Dur Ali dur, "X"leri ele geçir): Haritanın belli bölgelerinde bulunan noktaları ele geçir, elinde tutuğun sürece her 5 saniyede bir puan al, belirlenmiş puan sayısına ulaştığında oyunu kazan (Valla zor). Assault< (Fünyeyi ateşle Ali, kapı patlasın, içeri gir, panele dokun, ha adam da öldür): En eylenceli oyun tarzı bu (bana göre).
Belirli senaryolar var, o senaryolara göre bir yere takım arkadaşlarınla saldırıyorsun. Yapman gereken şeyleri yapıp o yeri ele geçiriyorsun. Örneğin, bir gemiyi ele geçireceksin, önce içeri girip boru patlatıyorsun, kapı acılıyor, yukarı çıkıp düğmeye basıyor, gemiyi ele geçiriyorsun, tabi bu belli bir zaman limiti içinde yapılmalı. Diyelim 5 dakika, sen 2 dakika 35 saniyede ele geçirdin. Sonra 2 dakika 35 saniye için o bölgeyi sen koruyorsun. Eğer başarılı olursan kazanıyorsun (Bu da zor).
Challenge (Ali bak robot, aaa Ali ne çabuk öldün): En zor oyun tipi de bu, robotlara karşı savaşıp kazanmaya çalışıyorsunuz, deathmatch gibi fakat nasıl diyeyim, siz 5 frag'e geldiğiniz zaman adamlar oyunu çoktan bitirmiş oluyor. Kolay gelsin.
Yani kısaca oyundan kolay kolay sıkılmıyorsunuz (Quake 3 örneği ).
-------------------------------------------------------------------
     

Multiplayer'a gelince:
Her internet üzerinden oynanan oyun gibi UT'de da bağlantı hızınız, bilgisayarınızın performansı çok önemli. Eğer iyi olmazsa hiç bir zevk alamazsınız, en iyisi network üzerinden falan oynayın. Ama genede çok zevkli (nasıl çelişki ama). En iyisi siz deneyin, kendiniz karar verin. Olabilecek bazı şeyleri de sıralayabilirim ama
(Nostradamus gibim): Aaa adam, dur roket atayım
Aa adam nereye gitti
Ne zaman yanıma geldi
Nası yani, nasıl öldüm ben?
Hay ben (uygun küfürü kendiniz ekleyin çünkü çok edeceksiniz, hele internet oyunlarında)
Haa gidin kablo modem alın, o zaman herkes size küfür etsin

  

Ses/Müzik:
Gerçekten adamlar sesler için çok uğraşmış, patlarken çıkardığın ciyaklamalardan tut, adam öldürdüğün zaman ettiğin küfürlere kadar hepsi çok güzel. (Preferences bölümünde Auto-küfür yeri var.. kullanın, stres atıyorsunuz).
Müzikler o kadar etkileyici olmamasına rağmen oyunla çok güzel uyum içinde..
Zaten saniyede 100 mermi fırlatırken kimse "Amanın ne güzel olmuş buradaki gitar solosu demiyor." yada ayağı ile tempo tutmuyor.
Oh oh ne diyebilirim ki, hala buraya kadar gelip sıkılmadıysanız okumaktan, ne ala ne ala. Sonuç itibari ile, UT çok güzel bir oyun, 3D Shoot-Em-Up furyasının nadide örneklerinden biri.
Silahlar süper, detaylar çok daha güzel. (Bu arada oyunu kazandıktan sonra, kısa bir süre için sizi üstten gösteriyo orada "V" ye basıp pop-up menüden gestures'a getirin sonra thrust'ı seçin, çok eğleneceksiniz).
Oyunun bir sürü artısı var, saymakla bitmez, birkaç tane de eksisi var onu da belirtmeden geçemeyeceğim. Tamam! itiraf ediyorum Quake 3'ün grafikleri daha güzel! Rahatladınız umarım, ayrıca Quake 3'de daha çok karakter seçme şansınız var onu da itiraf ettim, altım kuru, keyfim yerimde.
Ama alın, oynayın, Quake 3'ten ve birsürü başka 3D shoot-em-updan daha çok eyleneceğinizi garanti ediyorum. Eğer aksi olursa yorum atın, polimik yapalım

         UNREAL TOURNAMENT 2004 İNCELEMESİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYIN
Ziyaretçi Defteri yükleniyor...
 
-----© 2012 - İSTANBUL- EğlenceRehberin tescili markadır----- Türkiye'de az ayıda olan eğlence sitesinden biri olan EğlenceReberin sizler için sayfasında her türlü şeyi bulunduruyor. Oyunlar , Oyun İncelemesi , Filmler , Oyun-Dosya İndirme , TV , Bilgi Yarışması , Haberler , Hava Durumu , Sohbet ... gibi daha onlarca güzel yanı ile sizleri bekliyor. Eğlenceli Dakikalar Geçirmeniz Dileği İle..... Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol